TESİSLERİMİZ

Gazimağusa

Gazimağusa

Gazimağusa Kültür Ve Turizm

Güne ilk olarak Salamis Antik Şehri ile başladık. Tarihi M.Ö. 11. yüzyıla kadar uzanan Salamis kenti Enkomi halkının depremden sonra göç etmesi ile kurulmuş. Açıkçası Salamis’i öğle saatine kalmadan gezmekte fayda var çünkü gölgelik hiçbir yer yok.

Salamis’ten sonra gidilebilecek en yakın yerlerden birisi St. Barnabas Arkeoloji & İkon Müzesi. Kıbrıslı arkadaşlarımızdan öğrendiğimize göre Kıbrıs’ın en güzel müzelerinden birisiymiş burasıymış. Müzenin hemen yanındaki şapel de de etkileyiciydi. St. Barnabas’ın mezarına yer altına inen merdivenlerden ulaşılması biraz ürperticiydi gerçi. Hikayesi de aslında bir o kadar ilginç. Hristiyanlığı yaymak için 45 yılında Kıbrıs’a gelen Barnabas öldürülüp bataklığa saklanmış. Ama sonra öğrencisi tarafından bataklıktan çıkarılıp Salamis’in batısındaki yeraltı mezarına gömülmüş. Yüzyıllar boyunca gizli kalan mezar, 5. yüzyılda piskopos Anthemios’un mezarın yerini rüyasında gördüğünü söylemesi üzerine ortaya çıkmış. Mezardakinin Aziz Barnabas olduğu ise gömülürken yanına konulan Aziz Mathews incilinin kopyasının bulunması ile anlaşılmış.

Ve Gazi Mağusa

Mağusa’nın için de gezilecek yerler mevcut. Şehir merkezine vardığımızda öncelikle St. Nicholas Katedrali’ni (nam-ı diğer Lala Mustafa Paşa Camisi) gezdik. Akdeniz’in en önemli gotik yapılarından biri olarak gösterilen katedral 1298-1312 yılları arasında inşa edilmiş.

 Katedralin hemen karşısında Namık Kemal Zindanı ve Müzesi de görülebilir. Namık Kemal, Vatan Yahut Silistre oyunundan dolayı buraya sürülmüş.

 Mağusa’da gidilebilecek bir başka yer de Othello Kulesi. St. Nicholas Katedrali’nin diğer tarafında (yaklaşık 200 m.) kalan kale 14. yüzyılda Lüzinyanlar tarafından inşa edilmiş ve Mağusa’nın girişi olarak kullanılmış.

Tüm fırsatlarımızdan haberdar olabilirsiniz!
Gülgez Turizm Seyahat Acentası
Belge No : 5554

©2022 GülgezTurizm